3 Mayıs 2016 Salı

LA DONNA COMO





Çocukluğumdan beri haritaları çok sevmişimdir. İlkokul yıllarımda dünya haritasından başkent,
Türkiye haritasından  ilçeleri bulma oyunu oynardık.

Hala bir ülkeye gitmeye karar verdiğimde öncelikle haritasını incelerim.
Dağları, gölleri, nehirleri, köyleri. Ama özellikle göller ve adalar özel ilgi alanımdadır.

Como gölüne gitmek isteğimde de bu gölün haritadaki şekli çok hoşuma gitmişti.


Çıplak bir kadın sanki koşuyor.:))

Sizce de öyle değil mi???






Yoksa  George Clooney'nin evininde burada olması falan hiiiiç umurumda değildi;)))))

Öncelikle kadının parmak ucundan gezmeye başladık. Burası göle adını veren yer Como.

Buraya nasıl gittik:

İtalya'yı keşfedelim diye dört arkadaş yola çıkmıştık. Roma, Floransa, Venedik derken Milano ya geldik. Milano' ya iki gün ayırmıştık. Klasik İtalya turlarındaki gibi Como'ya günübirlik gittik.

Ama ben size Como' ya turla değil de kendi başınıza, hatta bir gece kalmalı olarak gitmenizi tavsiye ederim.

Trentalia İtalyan tren işletmesi sağ olsun. İtalya'nın her bölgesine gayet konforlu ve hızlı trenleriyle
gitmek mümkün. Hele birde birkaç ay öncesinden biletleri alırsanız gayet ucuza seyahat edebilirsiniz.
Roma' dan  Floransa'ya 12 Euro ya gitmiştik. Seyahatimizin üzerinde bir kaç yıl geçti hala aynı mıdır
diye baktığımda eğer önceden alırsanız 19 Euro ya biletler bulunmakta.
Milano Como arası ise 4.80 Euro

İtalya ya gitmişsen  hele bide Milano'daysan Como'ya gitmemek,
Como' ya gitmişsen de  Bellagio ve Varenna' yı görmeden gelmek büyük kayıp olacaktır.

Bizde böyle düşünüp Milano'dan atladık trene Bir saatlik yolculuk sonrasında  Como gölündeydik.

Öncelikle finükülerle yukarı çıktık. Yukarıdan manzara gerçekten muhteşemdi.
Yukarıdaki restorandan bir şeyler içtikten sonra tekrar aşağı inip şehrin içini gezdik.








































Como merkezde yapılacak çok bir şey yoktu. Biraz etrafı dolaştıktan sonra öğlen saatlerinde iki arkadaşımız" Biz dönüp Milano'da alışveriş yapacağız" dediklerinden biz de Dilek arkadaşımla birlikte Bellagio' ya gitmeye karar verdik.
Hiç planımızda olmayan bir geziydi. Bir haftalık İtalya gezisi planladığımızdan Como ile ilgili çok fazla detaya girmemiştik.
Tamamen yüreğimizin götürdüğü yere doğru gittik.

Eski püskü bir otobüsle, gölün kenarına paralel olarak giden yolda yolculuğumuz başladı. Yollar o kadar dardı ki otobüs geçtiğinde karşıdan gelen arabanın geçmesine imkan yoktu. Sol tarafımızda göl sağ tarafımızda dağ manzaralı olarak 1 saatlik güzel bir yolculuk sonrası Bellagio'ya vardık.

Bellagio bence Como gölünün en şık şehri. Şehri gezen insanların şıklığı mı yoksa buradaki otellerin havası mı bilmem ama şehirde insanı büyüleyen bir şey var.
Mayıs ayının başlarında burada olduğumuzdan, doğa canlanmış, her taraf yemyeşil, arkada görülen Alp dağlarının zirvesi hala karla kaplıydı.
































Bellagio'nun tüm sokaklarını yürüyerek keşfettik. Sahildeki teknelerin gölün diğer şehirlerine de turları olduğunu gördük. Bellagio'nun çaprazında yer alan Varenna'yı da görmeye karar verdik.

Bizim boğaz gezi teknelerimiz gibi bir tekneyle yola çıktık. Artık gölün üst kısımlarına gelmeye başlamıştık. Gölün tam çatal olduğu yerdeki manzara bir harikaydı.




Varenna'ya yanaşırken hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.
Yeşillikler arasında dokusu bozulmamış rengarenk evler.
Sizce de muhteşem değil mi??











Deniz kenarından  yürüyerek şehri hızlıca turladık. Çok şık restoranlar akşam yemeklerini servis ediyorlardı. Ve tabii ki mis gibi sarımsak ve  fesleğen kokuları etrafı sarmıştı. Arkadaşlarımız bizi Milano da bekliyor.
Olmaz ki:((
Arkamıza bakarak  kös kös  tren istasyonuna yöneldik. Tren istasyonunda in ve cin top oynuyorlardı. Ne bir görevli ne de bilet alınacak yer vardı. Sadece tabeladan Milano treninin saatini öğrenebilmiştik.
Tren istasyona yanaştı ve bizde bilet alamadan trene bindik. Trende bizden başka kimse yok tu desem yalan olmaz. Ha şimdi kondüktör gelecek biletimiz de yok derken Milano ya geldik.
Dönüş paramız bedava geldi. Ne yapalım biz almak istedik ama bilet satan bir yer yoktu:)))

Sonra Duomonun karşısında kafe de oturan arkadaşlarımızın yanına gelerek maceralarımızı anlattık.

Gelelim klasik sorularımıza

Ne zaman gidilir?

Kimle gidilir?

Neden gidilir?

Nasıl gidilir?

Mayıs ayı en ideali bence. Kalabalık ve sıcak olmadan eşini yada sevgilini al yanına.
Uçakla Milano' ya gel. Boş ver alışverişi. Direk tren yada arabayla Como ya geç Bellagio'dan da
bir otelden yer ayır.

VE keyfine bak.


Arrivederci,





















2 yorum:

  1. ÇOK TEŞEKKÜRLER BİRDEN KENDİMİ O MUHTEŞEM ŞEHİRDE HİSSETTİM :) PAYLAŞIMLARI MERAKLA TAKİP EDİYORUM ;)

    YanıtlaSil
  2. Asıl ben teşekkür ederim.Bu güzel yorumunuz için.Haftaya salı başka bir diyardayız.Hoşcakalın,

    YanıtlaSil