8 Haziran 2016 Çarşamba

TURGUT'UN ZAKKUMU









Zakkum çiçeğini sever misiniz?

Zakkum genellikle sıcak bölgelerde yetişen, susuzluğa çok dayanıklı, güzel çiçeklere sahip bir bitkidir.Ama kökleri ve yaprakları ne yazık ki zehirlidir.

Eskilerde büyüklerimizin sinirlendiğinde yada bir şeyi beğenmediğimizde söylenen o meşhur sözleri vardır ya affedersiniz "zıkkımın kökünü ye" diye.
İşte bu bitki için söylenmiş bir deyimdir.

Ama benim anlatacağım Zakkum bal gibi tatlı şirin mi şirin bir yer.

Datça gezimizin sonrası Marmaris'e doğru yola koyulduk. Rotamız Marmaris'in şirin köyü Turgut'tu.
Burada Zakkum Restoranı bulacak ve güzel yemeklerinden tadacaktık.
Yolumuzun üzerinde Kız kumu vardı. Bir çoğunuz burayı bilir ve denizin üzerinden yürümüşsünüzdür eminim.

 
 

 

Bilmeyenler için küçük bilgi vermeden geçmeyeyim. Koyun tam ortasından oluşan kum yükseltisinde yürüdüğünüz zaman sanki denizin üzerinden yürüyor gibi oluyorsunuz.

Hadi hikayesini de anlatalım.

Zamanında kralın kızı bir balıkçıya aşık olur. Gece olunca gizli gizli balıkçıyla lamba ile işaretleşip buluşur. Bunu öğrenen kral adamlarına haber verip o balıkçıyı bulmalarını söyler. Bir gece kızla balıkçı tam buluşacakları sırada kralın adamları gelir .Kızda adamlardan kaçıp balıkçıya doğru giderken denizde attığı her adım kuma dönüşür .Kral ın adamları balıkçıyı vuralım diye attıkları ok kızın sırtına denk gelir .Kızın sırtından akan kanla deniz kırmızıya bulanır.Balıkçı kızı alarak oradan uzaklaşır. Ve bir daha onlardan haber alınamaz.

Umarım kız iyileşmiş. Mutlu mesut yaşamışlardır:))

Biz burada fazla oyalanmadan yolumuza devam ettik.
Marmaris in muhteşem koy ve ormanlarının içerisinden geçerek Turgut a geldik.







Burası küçücük  bir koy. Sadece bir kaç tesis var.Gayet acıkmıştık. Burada köy tavuğunu çok güzel pişiriyorlarmış. Ama sorduğumuzda pişmesinin 3 saat sürdüğünü söylediler. Bizde kalamar, ahtapot, kabak çiçeği dolmalarının tadına baktık. Gayet lezzetliydi.





Sonrasında arka masamızda oturan bir hanımefendi ve beyefendiyle sohbete başladık . Sohbet o kadar güzeldi ki  sadece yemek için geldiğimiz bu yerde konaklayıp ve birlikte akşam yemeği yemeye karar verdik.

Sevgili Nilgün ablam ve Selim abi . Marmaris İçmelerde yazlıkları olduğu halde neredeyse her gün Turgut a gelen bir aile. Senelerdir buranın müdavimi.
Bir de tonton mu tonton babaları Ekmelettin amcamız var. Eşim ve Ekmelettin amcanın muhabetleri
çok tatlıydı. Eşimin mp3un  deki latin müziklerini dinleyip beraberinde söylemesini izlemek gerçekten çok güzeldi.








Hava karamaya başlamıştı.Koydan bir kaç fotoğraf çekerek bu anları ölümsüzleştirdim.



 
 
 










Akşam yemeği için üç saatte pişen gezenti tavuğumuzu hazırlamaları için siparişi verip .Restoranın arkasındaki bungalovlarda konaklamak için de rezervasyonumuzu yapmıştık.

Denizin kenarında masamızı kurup mehtaplı bir gecede yeni dostlarımızla  yemeğimizi yedik.
Yemekler ve muhabbet çok güzeldi.






Kaldığımız bungalov evlerde gayet rahat ve temizdi. Sabah kalkıp mis gibi çam kokusunu içimize çekip kahvaltımız yaptık.Kahvaltı sonrası denizimize girip. Orhaniye ye doğru yola koyulduk.
Turgut un meşhur bir şelalesi varmış. Biz vakit ayırıp gidemedik. Sonrasında netten araştırıp okuyunca gitmediğimize pişman olduk.
 
 
 
 
 
Gelelim klasik sorularımıza;

Nasıl gidilir?
Niçin gidilir?

Marmaris in kalabalığından kaçıp kafa dinlemek için ve ustanın yaptığı gezenti tavuktan yemek için yazın her günü her daim gidebilirsiniz.
Marmaris'ten Orhaniye ye doğru yolu takip ettiğinizde Kız kumunu geçtikten sonra:))

Yurdumun cennet köşeleri, güzel denizleri, koyları yazmakla bitmez.
Ama en azından bazılarınıza rehber olabildiysem ne mutlu bana.


Bol gezmeli, eğlenmeli günlere..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder